Alzheimer veya Demans’lı bireyler bizler kabul etmesek de hastalıklarının belli bir aşamasından sonra bakıma ihtiyaç duyar hale gelirler. Birey altını tutamayabilir, agresifleşebilir veya kontrolsüz şekilde hareketli olabilir.
Bu durumda bir huzurevi ihtiyacı ortaya çıkacaktır. Ancak tüm bunlar olmasa bile hastanın bakımından sorumlu bireyler konu hakkındaki tecrübesizliklerinden dolayı sıkıntı çekebilir, zaman ayıramaz halde olabilir veya tamamen iyi niyetli oldukları halde yapı olarak agresif olabilirler.
Kısacası Alzheimer veya Demans’lı bireylerin yaşadığı değişimler huzurevi ihtiyacının tek kaynağı olmayabilir.
Özellikle Alzheimer’in orta evrelerinden itibaren Demans rahatsızlığı olan kişiyi 24 saat boyunca denetim altında tutmak gerekir. Huzurevine geçme kararını vermek çok zor olabilir, ancak Alzheimer için tasarlanmayan bir evde hastanın ihtiyaç duyacağı bakımı sağlamak mümkün olmayacaktır. Bir huzurevine taşınma ihtiyacının ortaya çıkıp çıkmadığını şu sorulara cevap vererek bulabilirsiniz.
- Demans’lıbirey şu an evinde güvenli mi?
- Ben kontrol altında tutarken Alzheimer’lı bireyi tehlikeye atıyor olabilir miyim?
- Kişinin fiziksel yetenekleri kişisel bakım ihtiyacını karşılayabilecek durumda mı?
- Ben huzursuz, sabırsız ve stresli bir bakıcı mı oluyorum?
- Ben ailemi, kendimi, işimi ihmal ediyor muyum?
- Huzurevinde sağlanacak bakım ve sosyal etkileşim Alzheimer veya Demans’lı yakınımıza fayda sağlar mı?
Bir sevdiğinizle ilgili böyle bir hamle yapmak önceden planlanmış olsa bile stresli bir deneyim olabilir. Kendinizi suçlu hissedebilir ve doğru şeyi yapıp yapmadığınızı merak edebilirsiniz. Bu duygular herkeste ortaktır. Ancak bu süreçleri yaşayan ve kendi şartlarına uygun en iyi huzurevi seçimini yapan aileler en doğru yol olduğunu söylüyor.
Unutmayın Demans veya Alzheimer hastaları için desteğin nerede sağlandığı değil, gerekli desteğin ve doğru sağlanıp sağlanmadığı önemlidir.